Bursa bir karar vermeli (2)

Bursa bir karar vermeli (2)

 

Bursa’nın geleceğine ilişkin arayışların devam ettiğini görüyor ve bazı çekişmelerin kenti ‘çok geciktirdiğini’ düşünüyorum… Bazen umutsuzluk girdabına kapılıyorum.

Değerli Bursalılar!

Sanayici ile tarım alanlarını korumak, su havzalarını geleceğe taşımak ve nüfus artışını tetikleyen göçleri engellemek gibi argümanlarla hareket edenler arasında oldum olası bir çekişme yaşanır… Haklı ve doğru bir tavır olduğunu baştan söyleyeyim…

1980 yılında üniversite için Bursa’ya geldiğimde kentin batısında sadece bir (rakamla 1) organize sanayi bölgesi vardı. 152 Evler Mahallesi’nden kalkan servis otobüsleri ile bugünkü Korupark Yaşam Merkezi karşısındaki fabrikalara kadın ve erkek işçi giderdi. Sümerbank Merinos Yünlü Sanayi Dokuma Fabrikası çalışıyordu… Öğrenciler olarak bize çok uzak bir yer gibi gelirdi sanayi bölgesi… Bursalı arkadaşlardan ‘kara tezgah’ tanımını ilk kez duymuştum. Bu tezgahlarda ana üreticiler için fason dokumalar yapılıyordu… Bulgaristan’dan gelen soydaşlarımızın çok çalışkan olduklarını biliyorum…

HER YER OSB

42 yıl önce Demirtaş OSB, NOSAB, Çalı OSB, Kayapa OSB, Barakfakih OSB, Uludağ OSB, Deri OSB gibi daha 17 OSB yoktu… Bursa küçük sayılabilecek bir kentti… Ataevler, Beşevler, Özlüce, Görükle, İhsaniye, FSM Bulvarı, Vatan ve Millet Mahallesi, 23 Nisan Mahallesi, Dobruca yoktu… Birkaç ev belki bulurdunuz oralarda… Çekirge bile uzak bir yerdi… Kükürtlü yoktu… Çağrışan küçücük bir köydü… Nilüfer Köy, Bademli villalarla dolmamıştı… Hasköy bu kadar revaçta değildi…

TOFAŞ ve Oyak Renault dışında Karsan diye bir fabrikadan bahsedemezdiniz… Durmazlar ve Ermaksan bu kadar büyümemişti… İnoksan küçük bir işletmeydi… İnegöl’deki mobilya fabrikaları küçük birer atölye niteliğindeydi… Mustafakemalpaşa OSB’nin yeri bile belli değildi… Sönmez grubu henüz holdingleşmemişti… Cavit Çağlar yeni yeni palazlanıyor, teknik öğretmenlerin fabrika hayalleri kredi arayışlarıyla anılıyordu… BUTTİM falan da yoktu… Yabancılara kapılar açıldığında gelişme başladı… Bosch geldi… Alman teknolojisi kentte rüzgar estirdi… Tekstilin yüzde 400 kar ettiği yılların ardından arayışlar hızlandı… Kabına sığmayan kentte otomotiv yan sanayi gelişti ve yeni fabrika alanları gereksinimi ortaya çıktı… Tekstilci durur mu… Onlar da iplik ve dokuma yatırımlara giriştiler…

İşte tarım alanlarındaki fabrikalar böyle çıktı ortaya… O topraklar 4. Sınıf (!) tarım alanı olarak tescillendi… İmza sahiplerine bakarsanız eğer; Göreceğiniz isimlerin akademik unvanlı olduğunu rahatlıkla görürsünüz… İnşaat mühendislerine, elektrik mühendislerine, kimya mühendislerine, tekstil mühendislerine, mali müşavirlere, muhasebecilere, işletme mezunlarına, avukatlara, arkeologlara, şehircilik uzmanlarına, topoğraflara, şoförlere, taşımacılık yapanlara kadar daha onlarca meslek grubuna iş çıktı sanayi tesislerinde…

GÖÇ büyük sorun…

Her yıl 50 bin kişi geldi Bursa’ya. İstanbul, Ankara, İzmir, Adana, Konya, Mersin, Kocaeli ve Gaziantep’te de aynı gelişmeler yaşandı… Rahmetli Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel artan enerji ihtiyacı için hidroelektrik santralları kurdu her yerde… “Barajlar Kralı” diye geçti tarihe… Son dönemde de enerji ve yeşil üretim sözlerini duyuyoruz artık… Çünkü boğazımıza kadar doldu her yer… Planlama yapmak zorundayız… Gelecek nesillere bırakacağımız temiz topraklar, düzenli yerleşim, akıllı kentler kurmak durumundayız… Organize sanayi bölgelerindeki arıtmalar, insan trafiği ve diğer hizmetlerin sürdürülebilir olması, yaşam alanlarını tehdit etmemesi, teknolojik gelişmelere açık hale getirilmesi gerekir…

Bursa’nın 11 bin kilometrekarelik toplam yüzölçümü içinde sanayi alanlarının binde 8’lik pay aldığını teknik raporlara dayanarak dile getiren Bursa Ticaret ve Sanayi Odası (BTSO) Başkanı İbrahim Burkay’ın “Odamız 1960 yılında Türkiye’deki ilk OSB’yi hayata geçirdi. 62 yıl sonra TEKNOSAB’ı kurduk. Bursa’da 17 OSB var. Diğer 15 OSB kurulduktan sonra ıslah OSB süreçlerinin ardından OSB statüsü kazandı. Belediyelerinin verdiği ruhsatlarla kurulan tesisler bugün Bursa’da sorun yumağı oluşturdu” sözleri üzerinde önemle durmalıyız…

Çevre, ulaşım, hava kirliliği gibi ana sorunları çözebilmenin yolu, kent içindeki sanayi alanlarını taşımaktan geçiyor. Kentin doğusu ve batısına uydu kentler, lojistik merkezleri, ticaret merkezleri, yeni nesil teknoloji endüstri bölgeleri ve arıtma tesisleri hayata geçirilmeli…

Başkaca da çözüm yolu göremiyorum…

(Bu makale 27 Nisan 2022 tarihinde Bursahaber gazetesinde yayınlanmıştır)