IATF! Kendine gel!

IATF! Kendine gel!

Türkiye neresinden bakarsanız bakın bir otomotiv üretim merkezidir… 

FIAT (TOFAŞ), Oyak-Renault, KARSAN ve TOGG Bursa’da, Mercedes-Benz Aksaray ve İstanbul’da, Ford Kocaeli ve Eskişehir’de, Hyundai Kocaeli’de, Honda Gebze’de (Habaş Grubu satın aldı), Toyota Sakarya’da, ISUZU Kocaeli’de, OTOKAR Sakarya’da, TEMSA Adana’da, BMC İzmir’de ve MAN Ankara’da milyonlarca otomobil, çekici, ticari araç, otobüs, minibüs, kamyon ve kamyonet üretiyor… Üretim yapabilmek için de IATF’nin yetkilendirdiği kuruluşlardan ‘kalite yönetim sistemi belgesi’ almak zorunda kalıyor! Fevkaladenin fevkinde bir iş!

Bu fabrikaların ve yan sanayi kuruluşlarının sayısının bin 100 olduğunu, International Automotive Task Force (IATF)’un Kalite Birliği Derneği (KALBİR)’ne gönderdiği mektuptan öğreniyoruz…

Daha çok otomotiv ana ve yan sanayi kuruluşlarının almak zorunda bırakıldığı IATF sertifikaları konusunda yabancı aracı kurumların yetkili kılınması, KALBİR Başkanı Mustafa Karaman’ı kızdırmış olmalı ki; dün kamuoyunu bilgilendirmek için harekete geçti. Bunu yaparken de tepkili bir dil kullandı…

IATF 16949 Kalite Yönetim Sistemi ISO 9001 Belgesi sistemi üzerine kurulan Otomobil üreticilerinin özel isteklerini tanımlayan bir sistem. Bilgi gerekir, ekipman gerekir, kalifiye çalışanlar gerekir, azim ve kararlılık gerekir… TSE’nin bünyesinde olan her şeyi kapsar anlatım…

IATF 16949 standardı, global otomotiv endüstrisi için ISO Technical Committee-TC 176 tarafından oluşturuldu… FORD,GM ve CHRYSLER’in hazırladığı QS 9000, Alman VDA6.1, Fransız EAQF ve İtalyan AVSQ standartlarını da içerir… Bu aşamada ‘TSE’nin hazırladığı standartlar neden yok?’ diye sormalıyım… Görünmüyoruz, görmüyorlar, görmek istemiyorlar…

ISO 9001 sistemi ile birlikte ISO/TS 16949, otomotiv ile ilgili ürünlerin tasarımı, geliştirilmesi, üretimi, montajı ve servis hizmetleri için konulan kalite sistem gerekliliklerini belirler… Bu yapıya ek olarak, araç üreticileri ve araç yedek parça üreticileri tarafından ayrı olarak istenilen müşteriye özel şartları da kapsayan standart; Bu haliyle dünyada üretilen ve satılan hemen her araç için geçerli şartları anlatır, uygulamaları denetler ve pahalı bir hizmet sunar…

Merkezi Bursa’da olan ve Türkiye genelinde şubeleşen Kalite Birliği Derneği (KALBİR)’nin Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Karaman, özellikle otomotiv sanayinde ve buna bağlı olan tüm yan sanayilerde, yasal şart olmamasına rağmen ‘sektör şartı’ olarak ileri sürülen ve uyulması zorunlu hale gelen, IATF 16949 standardına göre belgelendirme çalışmalarını yürütme yetkisinin, IATF adlı kuruluş tarafından, başta milli belgelendirme kuruluşu olan TSE olmak üzere, yerli ve milli hiç bir kurum veya kuruluşa yetki vermediğinden yakındı…

IATF’nin sadece yabancı belgelendirme kuruluşlarına aracılık hizmeti yetkisi tanımasının milli ekonomiye zarar verdiğini kaydeden Karaman, “Kalite Birliği olarak uygulamaya koyduğumuz ‘Milli Ses Ver Projesi’ kapsamına giren ve ‘Milli Belgelendirme Sistemine’ aykırılık oluşturan bu duruma itiraz ettik. Başta otomotiv sektörü olmak üzere, verilen milli sese hiç bir karşılık verilmedi. Uygunluk değerlendirme alanında yurt dışına giden yıllık ortalama 5 milyar doların bir bölümünü oluşturan bu hususu tekrar gündeme getirmek istiyor ve konuya başta devletimiz olmak üzere, sektörün temsilcisi konumunda olan, Otomotiv Sanayi Derneğinin (OSD), Taşıt Araçları Tedarik Sanayicileri Derneğinin (TAYSAD) gündemine taşıyarak, bu konuda ‘Ülkenin milli bir kalite politikası’ uygulaması gerektiğine inanıyoruz” derken dertliydi…

Bu durumu düzeltmek hatta Türkiye’deki uygulamayı değiştirmek üzere harekete geçen Kalite Birliği Derneği (KALBİR)’in IATF’ye görüşme teklif ettiğini biliyoruz artık… TSE’nin tanınırlığını artırırken değerli girişimleri olan Karaman ve arkadaşlarının Ekim 2022’de (gelecek ay) Berlin’de gerçekleştirmek istediği görüşme maalesef ‘kibar bir dille’ ret edildi… TSE yine taç çizgisi dışında tutuldu…

Türkiye’de yerli ve milli hiç bir kurum ve kuruluşa IATF 16949 konusunda yetki verilmemesini eleştiren Karaman da şimdi ‘belge almak zorunda kalan sanayicilere sesleniyor; “Üyesi bulunduğunuz STK’lar nezdinde itiraz edin. Ödediğiniz bedellerin yarısından daha az bir maliyete gelebilecek olan bir yöntem varken, ödediğiniz bedellerin yurt dışına gitmesine itiraz edin. Uygunluk Değerlendirme alanında yıllık ortalama 5 milyar doların bir bölümünü oluşturan bu tekelleşmeye itiraz edin.”

İtiraz etmeyen toplumlar; Korkak ve kaypaktır!

(Bursa Haber Gazetesi / 30 Ağustos 2022)